26 Ocak 2019 – 14:30
26 Ocak 2019 – 00:00
Ülkemizin Akdeniz kıyılarındaki en büyük adası olan Kekova, çoğunlukla dik yamaçlı ve
dağlık bir yapıdadır. Adanın dağlık yapısı tarıma uygun olmamakla birlikte kentsel yerleşimi
de oldukça kısıtlamaktadır. Bu nedenle adanın sadece üç bölümünde kıyı yerleşimi
bulunmaktadır. Bölgede Batık Şehir olarak da anılan adanın kıyı bölümlerinde yer alan
limanlar ve konutlar Milattan Sonra 141 yılında bölgede yaşanan büyük bir deprem sonucu
sualtında kalmıştır. Ada üzerinde yürütülen bilimsel çalışmalarda, Kekova Adası
yerleşimlerinin ve sualtı kültür varlıklarının genel değerlendirmesi ile adanın antik çağ
yerleşim tarihi, ticari ilişkileri, sivil mimari özellikleri, antik çağ deniz ticaret rotası
üzerindeki konumu ve önemi, ana karada yer alan yerleşimlerle bağlantısı ve ilişkileri gibi
konular araştırılmaktadır. Ada kıyılarında sualtında ise binlerle ifade edilebilecek sayıda amphora ve
onlarca farklı tip günlük kullanım eşyaları bulunmaktadır. Bu amphora yoğunluğu ve iki bin yüz yıl
gibi uzun bir süreçte her dönemden buluntunun var olması, Kekova Adası’nın diğer önemli bir
özelliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca Adanın, Anadolu’nun güney kıyılarındaki doğu-batı yönlü deniz
ticaret güzergâhları üzerinde bulunması, iki bin yüz yıllık süreçte Akdeniz ticari faaliyetinin kesintisiz
gözlemlenebildiği önemli merkezlerden biri olduğunu göstermektedir.
Erdoğan Aslan
Selçuk Üniversitesi