“12 Şubat 1831- Bay Gliddon’un eşliğinde, herkesçe Adalyah olarak bilinen Sattaliah’a gitmek üzere yola çıkmış bir gemide zenci hizmetkârım ile birlikte İskenderiye’yi terk ettim… 21 Şubat’ta güvenli bir biçimde Adalyah’a vardık. Pisidia Başpiskoposu olan Hierasimus’un konutuna yerleştim… Hierasimus’un piskoposluk idaresinde Türkçe konuşan, ancak Grek karakterleriyle yazan 11.150 Rum bulunuyor. Bir gün bu cana yakın başpiskopos hizmetkârlarına öfkelenerek şunları haykırmış: “Bir karım olursa her şey düzene girer, ancak şimdilerde her şey tarumar. Aziz Paul, bir piskoposun bir kadının kocası olması gerektiğini söylediğinde haklıymış…”
Adalyah’da 1500 Rum, 150 Ermeni var. Şehrin ismi Elçilerin işleri, 14. Bölüm, 25. Bap’ta Attalia, 24. Bap’ta ise Pisidia olarak belirtiliyor. Tüm Pisidia vilayetinde en büyük cehalet, Hristiyanlar arasında hüküm sürüyor…
Bana oldukça nazik davranmış olan başpiskoposun evini terk ettim ve ertesi gün Burdur olarak adlandırılan yere ulaştım. Adalyah’dan buraya tek bir Türk tarafından bile rahatsız edilmeden ulaşabiliyor: Türkler gerçekten nazik ve misafirperverler…”