fbpx

Eski Hitit Tasvir Sanatı Işığında Dini Törenlerden Yansımalar – Tayfun Yıldırım



Başlangıç

29 Şubat 2020 – 14:30

Bitiş

29 Şubat 2020 – 15:30

Eski Hitit Tasvir Sanatı Işığında Dini Törenlerden Yansımalar

MÖ 2. binyılın ilk yarısında Orta Anadolu’da eski Yakın Doğu dünyasının en büyük süper güçlerinden biri haline gelen bir krallık ortaya çıktı. Bu krallığa Hatti Krallığı deniyordu. Bugün bu toprakların sakinlerini Hititler olarak adlandırıyoruz. Hitit tarih yazımı, Hititlerin ilk başkenti olduğu düşünülen Kaniş / Neşa kenti ile ilgili bir hikaye ile başlar. Hitit Sanatı’nın kökenlerini anlamak için, M.Ö. 2. binyılın ilk üç yüzyılına tarihlenen Asur Ticaret Kolonileri Çağı sanat eserlerine bakmalıyız. Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda Kültepe, Kaniş Krallığı’nın merkeziydi. Hitit sanat üslubuna ait ortaya konan ilk tasvir örneği, Hitit sanatının Kayseri yakınlarındaki Kültepe / Kaniş kökenli olduğunu göstermektedir. I. Hattuşili dönemiyle başlayan Eski Hitit Krallık Çağı’ndaki seramik geleneği, Asur Ticaret Kolonileri Çağı geç evre seramiğine yakın benzerlik gösterir. Kabartmalı vazolar olarak adlandırılan Eski Hitit Krallık Çağı pişmiş toprak kült kaplarının kökeni de Kültepe ile bağlantılıdır.

M.Ö. 16. yüzyılın ikinci yarısında (Eski Hitit Dönemi) kendine özgü bir Hitit Sanatı’ndan bahsetmek mümkündür. Kabartma bezemeli kült kapları, bu dönemin dini ve krali sanatının en önemli elemanlarıdır. Kabartmalı kaplarda daha çok öyküsel frizlerde gösterilen insan figürlerini görmekteyiz. Bunlar, şarkıcılar, dansçılar, müzisyenler, hediye getirenler, rahipler, rahibeler, tanrılar, tanrıçalar ve akrobatların yer aldığı dini alaylar şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca, arabalar, sunaklar, kutsal alanlar ve mabetler de frizlerde tasvir edilmiştir. Hayvanlar kurban objeleri olarak gösterilmiştir. Vazolarda daha  çok Hava Tanrısı’nın onuruna düzenlenen yerel kült bayramları tasvir edilmiştir. Bütün Hitit kült vazolarının aynı bayram törenlerini temsil etmediklerini biliyoruz. Frizlerde bazen,  Ege’de olduğu gibi  boğa üzerinde akrobasi sahneleri de gösterilmiştir.

Tayfun Yıldırım

Ankara Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü