fbpx

Sepetle balık avlayan balıkçı. Kırmızı figür tekniğinde boyanmış içecek kabı (kyliks). Ambrosios Ressamı. MÖ yak. 510-500
© Museum of Fine Arts Boston (Nr. 01.8024)

Antik kaynaklardan ve mozaiklerdeki tasvirlerden balık avının nasıl yapıldığı konusunda bazı bilgiler elde etmek mümkündür. Bu bilgiler ışığında, balık avı için olta, kargı, üç çatallı zıpkın (trident), balık sepeti (kapanı) ve ağ kullanıldığını biliyoruz.Bu av araç-gereçlerinin kullanımı hem kıyıdan hem de kayıklarla denize açılarak yapılabilmekteydi.

Skopia denen “gözetleme” metoduyla yapılan ton balığı avı (thunneia), Antik Çağ yazarlarının eserleriyle günümüze ulaşmıştır. Nitekim Genç Philostratos ve Oppianos’un yazdıkları, bu avın genel olarak nasıl yapıldığına dair aydınlatıcı bilgi vermektedir.  Bu av metodunda, keskin demirden mızraklar ya da ağlar kullanılmaktaydı. Önce, yüksekçe bir ağaç üzerine bir gözetleme noktası kurulur ve buraya keskin bakışlı biri yerleştirilirdi. Görevi, gözlerini denize odaklamak ve elinden geldiğince uzaklara bakmak olan bu kişi, bir balık sürüsünün yaklaşmakta olduğunu gördüğünde elinden geldiğince yüksek sesle aşağıdaki teknelerde bekleyenlere bağırarak balıkların miktarını belirtir ve teknelerdeki adamlar da bu balıkları geniş ağlarla kuşatırlar ve balıklar dolduğunda ağlar toplanırdı.

Antik Çağ’da yunus avının da yapıldığına ilişkin bilgiler bulunmaktadır. Yunuslar, eti için değil, yağı için avlanmaktaydı. Oppianos, insanlardan kendilerine zarar gelmeyeceğini düşünen yavru yunusların, teknelere yaklaştıklarında hiç de beklemedikleri bir şekilde üzerlerine demir zıpkınların (harpoon) fırlatılmasıyla öldürülmelerini acıklı bir şekilde anlatır. Balıkçılar, ölümcül darbeyi alan ve suyun derinliğine doğru süzülen yavrusunu tekneye çekmek yerine, kendiliğinden su yüzüne çıkmasını bekliyor ve yavru yunusun arkasından gelen anne yunusu da aynı şekilde öldürüyorlardı.