Bu sunumda Kilikia Bölgesi’nin (bugün Alanya-İskenderun arası), özellikle ‘Olba Territoriumu’ olarak bilinen dağlık kesimlerinde birbirleriyle bağlantılı olarak yapılmış kaleler-kuleler ile onları yapanların ana kaya üzerine işlenmiş görsel yansımaları yani kabartmalar, dönemlerinin tarihsel gelişmeleri ile birlikte ele alınmaktadır. Bu da bizi MÖ 3. yüzyılın sonlarından, MS 1. yüzyılın sonlarına kadar götürmektedir.

Kilikia Bölgesi’nin ‘Olba Territoriumu’nda yani batıda Kalykadnos (Göksu / Silifke) ve doğuda Lamos (Limonlu / Erdemli) nehirleri arasında kalan coğrafyadaki yapılar, kabartmalar ve yazıtlar gibi arkeolojik veriler Büyük İskender’in ardıllarından olan kral I. Seleukos Nikator sonrasında başlar. I. Seleukos Nikator, Kalykadnos nehri kenarındaki Seleukia (Silifke) kentini yerel halkın göç ettirilmesi suretiyle kurar (MÖ 296 / 281). Ancak yerel halk ile esas yakın temas, özellikle kral III. Antiokhos zamanında (MÖ 223-187) Seleukosların Küçük Asya’daki gücünü kırmak isteyen Romalılar ile girdikleri savaşı kaybetmeleri sonunda oluşur: MÖ 188 yılında yapılan Apameia Antlaşması uyarınca Toros Dağları’nın arkasına sıkışmak zorunda kalan Seleukosların, Kilikia’nın stratejik açıdan önemli olan bu bölgesine tutunma zorunluluğu, bölgenin önemini arttırır. Seleukoslar, dağlarda yani Olba Territoriumu’nda yaşayan yerel halk ile iş birliğine gidilmesinin onlar için kalıcılığı sağlayacak en önemli unsur olduğunu anlar. Buna göre, yerel asker ve ‘rahip-kral’ sıfatlı yöneticiler, teokratik bir hanedanlık sistemi içinde olmak üzere Zeus Olbios Tapınağı (Diocaesarea / Uzuncaburç) merkezinde faaliyet göstermeye başlar.

Ancak Roma imparatorlarından Augustus ve özellikle Tiberius ile birlikte artık Akdeniz coğrafyasının hemen hemen tümünde yeni bir dönem, ‘Roma Dönemi’ başlayacaktır. İmparator Tiberius (MS 14-37), Küçük Asya’nın yeniden yapılandırılması çerçevesinde, yerel rahip yöneticilere son verir ve bölge Roma tarafından atanan başrahipler ile yönetilir. ‘Olba Rahip – Kral Hanedanlığı’na dair son veriler MS 17 yılında basılan Aias sikkeleri olur.

Bu sunumda, Selukosların en önemli batı sınırı rolünü oynayan Kilikia’nın ‘Olba Territoriumu’nda, onların yerel halk ile iş birliği sonucunda bıraktıkları arkeolojik izler aktarılacaktır.

Başlangıç

Bitiş